“…terzilikte bilgelik, çıplaklığı geliştirmektir,
demir levhalar arkasındakini sadece hak edene,
sadece hak edene, işte sadece ona bildirmektir.
Giysi günahkarların gözüne perde,
temiz kalplere ise kalpten bir penceredir.
Örmektir.
Güzelliği nazardan, günahtan saklayıp, bilgiye gösteririz.
Bizler terziyiz. Çıplak derinliğin bildiricileri.”
H.Kaytan

istanbul'un kolyeleri "hırbi"




2002 Ocak “Buluşma(Begenung)Sanat Etkinlikleri” / Münster (Almanya)

* İstanbul’un kolyelerini en çok izleyebileceğimiz yer Tarlabaşı
* Tarlabaşı’nın dar sokaklarında, binaların sokak kapılarına birkaç basamak merdivenle çıkılıyor. Bu merdivenlerde bugün kırmızı-siyah başörtüleriyle oturan kadınlar var. Mardinli kadınlar.
* İstanbul çok göç alan bir şehir. Çoğunluğu son 20 yılda doğu illerimizden gelenlerin oluşturduğu bu göçmen topluluklarından biri de Tarlabaşı’ndaki Mardililer.
* Geleneksel giysilerinin temel taşı olan başörtüleri “hırbi”yi kendileriyle birlikte taşımışlar İstanbul’a Mardinliler.
* Bu noktadan çıkışla Tarlabaşı’ndaki Mardin’i asmaya karar verdim Münster sokaklarına.
* Çalışmalarım sırasında ilginç bir tesadüfle karşılaştım. Hırbilerin temel motifi olan tekerleği andıran dairesel motif, Arkeoloji Müzesinde gördüğüm Bizans ikonlarında da kumaş motifi olarak kullanılmıştı. İki faklı kültürü aynı motifte birleştirmek- ki tekerleği andırığı için gidenlere ve gelenlere dair de bir imge oldu- göçün getirdiklerini, göçün götürdüklerinin mekanında teyellemek fikri uyandı.


Hiç yorum yok: