“…terzilikte bilgelik, çıplaklığı geliştirmektir,
demir levhalar arkasındakini sadece hak edene,
sadece hak edene, işte sadece ona bildirmektir.
Giysi günahkarların gözüne perde,
temiz kalplere ise kalpten bir penceredir.
Örmektir.
Güzelliği nazardan, günahtan saklayıp, bilgiye gösteririz.
Bizler terziyiz. Çıplak derinliğin bildiricileri.”
H.Kaytan

Göçmen Kapı







1946 yılında aralarında dedemlerin de olduğu yaklaşık sekiz aile Yunanistan’dan adalara erzak götüren bir yunan teknesiyle Türkiye sularına geçiyorlar. Yanaşacakları kıyıda iskele olmadığından suya bırakılıyorlar. Babam daha dokuz yaşında. O günlerin hatırası, mülteci belgesi için tahta bir kapının önünde çekilmiş bir fotoğraf kalmış. Bir kızlarını geride bırakmış bir ailenin fotoğrafı… 6 ocak’02



“biliyorsun ben hangi şehirdeysem
Yalnızlığın başkenti orası”
C. Süreya

Hiç yorum yok: