“…terzilikte bilgelik, çıplaklığı geliştirmektir,
demir levhalar arkasındakini sadece hak edene,
sadece hak edene, işte sadece ona bildirmektir.
Giysi günahkarların gözüne perde,
temiz kalplere ise kalpten bir penceredir.
Örmektir.
Güzelliği nazardan, günahtan saklayıp, bilgiye gösteririz.
Bizler terziyiz. Çıplak derinliğin bildiricileri.”
H.Kaytan

hizmetçiler





Yönetmenliğini Erdal Ceviz'in yaptığı Seyr-i Mesel Oyuncularının sahnelediği Jean Genet'in Hizmetçiler oyunundan kostümler...

küstümcü

KÜSTÜMCÜ
- Alo buyurun
- Merhaba Hale Hanım numaranızı bir arkadaştan aldım bir dizi çekiyoruz biz kostümcü lazım sizin bütçeniz nedir?
- Sponsorunuz var mı?
- Bir asistan yeter, ikinciye gerek yok.
- Bütçe düşük ama ödemeler düzenli
- Biz sigorta da yapıyoruz ama sizi bütün ekibinizi değil
Vs, vs…
Ya kardeşim kimsin? Bir arkadaş kim? Bana ne senin düşük bütçenden projeye bir bakalım. Sigorta zaten mecburi yapman gereken şey, lütuf ta mı bulunuyorsun? Sana ne kaç asistan çalıştıracağımdan. Ayrıca ben kostüm satmıyorum sensin KOSTÜMCÜ !
Bu sıkıcı pazarlığın ardından diyelim buluştuk asgari müşterekte başladık hazırlığa…
- Ya çok değil mi o sayı? Bir okulda 100 öğrenci olur mu? Sen onu 30 yap!
(Ama senaryoda 100 kadar öğrenci bahçede diyordu ...! )
- Zaten her bölüm 10-15 tanesi ölüyor o militanların, bir de parka mı giydireceğiz?
(İyi de kar kış yerlerde sürünüyor adamlar. Üşürlerse de set aksar. Hem mantıken kışın gömlekle, dağda... Komik olmaz mı? )
- Falan filan Hanım marka giyinir nasıl çözeceksin sorunu?
(O dediğin markayı alsın evde giysin O mümkünse. Bana ne onun istediklerinden biz film çekiyoruz sanıyordum… )
- Valla güzel olmuş bu tasarım ama bu adam onu giymez!
( Ben onu değil karakteri giydirdiğimi sanıyordum. Kişisel hizmette miydik yoksa? Çay da ister miymiş?)
- Renkler konusunda hep beraber konuşmamız lazım. Kırmızı parlar, beyaz patlar, siyah kaybolur, pembe tene yakın olmaz, sarı solgun gösterir, yeşil, mavi dışarıda bizi zorlar hep doğadayız, lacivert çok resmi, turuncu…?
(Geriye bir mor kaldı galiba…)
- Perşembeleri düzenli repo olacak arkadaşlar.
(Bu gün Cuma değil mi? Perşembeye ne oldu?)
- O para çok al şunu hallet!
(Şimdi bu paraya bir gömlek alsam, hadi pantolonu depodan uydursak, ama yedekli olması lazım, biri siyah biri lacivert olsa yer mi acep? )
- Taksi fişi kabul etmiyoruz otobüse binseydin!
(Hımm acaba sekiz poşet üç gamboç ve iki koliyle bir otobüse nasıl sığarım? Tabi hacmen daha büyük araç olabilir…)
- Kostüme kontör yok prodüksiyon telefonunu kullan!
(Şimdi ben prd amirini çaldırayım, o beni arasın, numarayı vereyim, adamı arasın derdimi anlatsın… Olabilir neden olmasın? )
- Ayakkabıcı sponsor ayarladıysan kış geldi ben 46 numara giyiyorum.
(Kış mı geldi ne zaman?)
Ve set başlar…
- Bu öğrenciler az olmuş çoğaltın, setten birileri giyinsin!
- Oyuncular dondu arkadaşlar. Kostüüüm battaniye getirin!
- Affedersin ama ben bu pazar malı şeyleri giymem. Ne bunlar böyle? Siz beni çirkinleştirmek mi istiyorsunuz? Ühüüü! “PAYDOS !”
- Ya hiç böyle duracağını tahmin etmemiştim üstümde. Aferin kız. Ayy canım.
- Bu ne kardeşim herkes mor. Başka renk yok mu memlekette?
- Yarın Perşembe repoda halledersin şimdi setten ayrılma.
- Ya sen dalga mı geçiyorsun? Bu lacivert bu siyah…. Git hallet!
- Prodüksiyon araç! “Taksiye bin fiş al. Araçlar mekan bakıyor. Ya biz kostüme mi koşacağız hep?”
- Telefonu alabilir miyim? “Bende kontör yok. Amir de mekana gitti”
- Benim ayakkabı ne oldu?
Hepsinin bir cevabı var açıklaya bilirim. Durun…! Ve maraton sürer. Durmak, oturmak ve soluklanmak bile lüks olur bazen. Geç gelen senaryo, ertesi güne yedek telaşı, oyuncu trafiği yüzünden değiştirilemeyen program, sıralamada yerini beğenmeyen sponsor, üşüyen oyuncu, yönetmen ve set ekibi. Kostüm ekibi herkesin annesi… Koş, koş koş… Bölüm yetişti. İzleyemedik setteydik.
1. 3. 5. bölüm ve final
- Bir sorun var…
- Ya biz memnunuz da Hoca diyor ki…
- Durumu biliyorsun reytingler düştü…
- Bütçede zorlanıyor…
Versiyonları çoğaltıla bilir böyle başlayan diyalogların ve işine son verilir...
Yarım haftalıkla geçen hazırlıktan, sigortaya hak kazanmak için uygun görülen zaman dolmadan, bölüm başı anlaşılmış, 2–3 haftada çekilmiş ilk bölümlerin ardından, yüklü bir telefon faturası ve ben o işten ayrıldım dediğin halde arayan sponsorlarla geçecek, 5–6 bölüm içeriden gelen ödemeleri nasıl takip edeceğim kaygısıyla sendikaya uğrayacağın, işsizliğinin ilk günleri başlar.
Küstüm Abi.
Ben KÜSTÜMCÜ…

Hale İşsever Mayıs’08/ Sine-Sen'in Sesi Dergisi'nde yayımlanmıştır

yaralı yürek






Özer Kızıltan'ın yönetmenliğinde Urfa'da çekimlerine başlanan, yaşanan olaylar yüzünden Ürgüp'e taşınan Yaralı Yürek Dizisi kostümlerinden...

Kısa Film "Kertenkele"






2008 eylül ayında Nazım Kültür Evi'nin, Özgür Arık yönetmenliğinde çektiği, Hırant Dink'in bir Ermeni Masalından yola çıkarak yazdığı bir öyküden yine Özgür Arık'ın senaryolaştırdığı 1918 yılı hikayesi KERTENKELE kostümleri...